Bir yazılım mühendisinin Google’ın ayrımcılıkla ilgili düzenlediği eğitim çalışmaları ve gayretlere yönelik olarak yazdığı 10 sayfalık destanımsı bildiri, firma içinde hızla yayılarak, Google ’da ve firmanın mahalli ağında geniş biçimde paylaşılıyor.
Google’ın erkek çalışanlarından birinin kişisel fikirlerini oluşturan bildiri “Google’ın Ideolojik Taklit Çemberi’ adını taşıyor. Bildiride, teknoloji dünyasında kadınların yetersiz temsil edilişlerinin tek nedeninin iş yerlerinde ayrımcılığa ve ön yargıya tabi kalmalarının değil, aynı zamanda erkeklerle kadınlar arasındaki kalıtsal psikolojik farklılar olduğunu belirtiyor. “Cinsiyet farklılıklarının cinsel ayrımcılık anlamına geldiğini düşünmekten vaz geçmeliyiz” diyen çalışan, Google’ın genç bayanlar için düzenlediği eğitim programlarının yanlış yönlendirici olduğuna dair fikirlerini beyan ederek devam ediyor yazısına.
Mektuptan bazı başlıklara kısaca göz atalım.
Halkın tepkisine ve yanlış tanıtıma cevap
Ayrımcılığın ve adam kayırmanın olduğuna inanıyorum, tür ayrımcılığı yapıldığını inkar etmiyorum. Bunları klişe ifadelerle de desteklemiyorum. Cemiyet içerisinde temsilde farklılığa çözüm getirmek için cemiyet dağılımındaki sınıfsal farklılıklara göz önünde bulundurmamız gerekir. Bu konuda dürüst bir münakaşa gerçekleştiremezsek, bu sorunu asla gerçek anlamda çözemeyiz. Psikolojik güven karşılıklı saygı ve anlayış üzerine dayalıdır ama maalesef utanma ve yanlış temsil kültürümüz bu duruma karşı saygısız olduğu gibi, karşılık bulduğu çemberin dışında kalanları reddediyor. Genel tepkiye rağmen, utanma kültürümüz ve işten atılma ihtimalinden ötürü savunmak için yeterli cesareti bulamayan dost Google çalışanlarından bu önemli meselenin gündeme getirilmesinden ötürü memnuniyet duyduklarını belirten çok sayıda kişisel mesajlar aldım. Bu vaziyet değişmeli.
* Google’ın politik ön yargısı özgürlüğü saldırganlıkla eşit hale getirerek psikolojik güveni sağladı ama sessizliğe zorlama psikolojik güvenin antitezidir.
* Bu susturma bazı düşüncelerin içten biçimde tartışılmalarına mani olacak derecede mübarek sayılmalarına sebep olan ideolojik bir taklit çemberi oluşturdu.
* Tartışmanın olmayışı, bu ideolojinin en uç ve otoriter unsurlarını besliyor
* Temsildeki tüm eşitsizlikler, saldırganlıktan ileri geliyor.
* Otoriterlik: Bu saldırganlığı düzeltmek için otoriterlik kavramını ön plana çıkarmalıyız.
* Erkeklerle kadınlar arasındaki kişisel özelliklerin dağılımındaki farklılıklar, teknolojide ve liderlikte sebep kadınların P’lik bir pay sahibi olmadığını kısmen açıklayabilir.
Arka Plan [1]
İnsanlar genelde iyi niyetlere sahiptirler ama bize görünmeyen ön yargılarımız vardır. Neyse ki zıt görüşlü olanlarla yapılacak açık ve dürüst bir münakaşa kör noktalarımızı aydınlatmaya ve büyümemize muavin olacaktır. Google’ın bazı ön yargıları var ve bu ön yargılarla ilgili olarak yapılan içten müzakereler, yargıç ideoloji tarafından susturuluyor. Bu nazar açısı kesinlikle Google’da dile getirilmeli.
Google’ın ön yargıları
Google’da soy ve cinsiyet ayrımına dayalı bilinçsiz ön yargı konusunda çok çok konuşmalar yapıyoruz ama kendi ahlaki ön yargılarımızı pek konuşmuyoruz. Politik eğilim aslında derin ahlaki tercihlerin ve dolayısı ile ön yargıların bir sebebi. Sosyal bilimlerin, medyanın ve Google’ın ezici çoğunluğunun sola eğilim gösterdiklerini göz önünde bulunduracak olursak, bu ön yargıları acil olarak analiz etmemiz gerektiğini görürüz.
Sol ön yargılar
* Zayıflara merhamet
* Adaletsizliklerden kaynaklanan eşitsizlikler
* İnsanlar, kalıtsal olarak iş birliğine yatkındırlar
* Değişiklik iyidir (değişken)
* Açık
* İdealist
Sağ ön yargılar
* Güçlüye/otoriteye saygı göster
* Eşitsizlikler doğaldır ve adaletin gereğidir
* İnsanlar doğuştan mücadelecidirler
* Değişiklik tehlikelidir (değişmez)
* Kapalı
* Pragmatik
Her iki yan da 0 haklı değildir ve her iki görüş açıları da bir toplumun, ya da bizim örneğimizde olduğu gibi bir firmanın devamlılığını sürdürmesi için gereklidir.
Oldukça uzun olan mektup, bazı tavsiyelerle devam ediyor.
“Ayrımcılığın kötü olduğunu, Google ya da toplumun 0 haklı olduğunu, var ön yargıları düzeltmeye çalışmamız gerektiğini ya da azınlığın, çoğunluğun sahip olduğu eş hayat koşullarına sahip olduğunu söylemiyorum. Savunduğum düşüncenin en önemli yanı, düşüncelere ve belirli ideolojilere uymayan karşı tezlere hoşgörülü olmayışımıza dair. İnsanları cinsiyetlerine göre görevlendirmemiz gerektiğini de söylemiyorum. İnsanlara içerisinde bulundukları grubun alelade bir üyesi olarak değil, bireyler olarak muamele edin.”
Ayrımcılığa karşı verilecek mücadelenin yollarını belirten çalışan, ayrımcılığın ahlaki olmadığının vurgulanması gerektiğini, muhafazakarların yabancılaştırılmasından vazgeçilmesinin önemli olduğunu, Google’ın ön yargılarına karşı mücadele verilmesi gerektiğini, programların ve sınıfların belirli tür ya da ırklarla sınırlandırmaktan vazgeçilmesi gerektiğini, ayrımcılık programlarının faydaları ve bedeliyle ilgili açık ve dürüst müzakerelerin yapılmasının elzem olduğunu, sadece ırk/cinsiyet ayrımcılığına değil aynı zamanda psikolojik emniyete de odaklanmanın önemli olduğunu, empatiye vurgu yapmanın doğru olmadığını zira romantik anlamda tarafsız bir insanın daha iyi kararlar verebileceğini, niyetlere öncelik tanınması gerektiğini, insan doğası bilimine karşı açık olmanın önemli olduğunu ve nihai olarak bilinçsiz ön yargıya karşı eğitimin kaçınılmaz olduğuna dair bir çok konuda açıklamalarda bulunuyor.
Tabii Google’ın konuyla ilgili biriminin yöneticisi, bu mektuba yanıt vermekte geç kalmadı. Genel itibariyle bu düşüncelere katılmadığını belirten Google’ın ‘Çeşitlilik, Bütünlük & Denetim’ biriminin yeni başkanı Danielle, Google’da bulunan anlatım özgürlüğünü teşvik edici çok sayıda platform ve imkanın, teknoloji dünyasında bir çok firmada bulunmadığını dile getiren bir e-posta mesajını çalışanlarıyla paylaştı.